Son yıllarda internet kullanımının yaygınlaştığı ve çığ gibi büyüdüğü yadsınamaz. Günümüz gençlerinden internet kullanmayanların sayısı yok denecek kadar az. Hatta interneti kullanmayan gençler, gençler arasında garip karşılanabiliyor. Yapılan araştırmalarda dünyada en çok facebook üyesinin Türkiye’de olduğu söyleniyor. Son 10 yılda ise üye sayısının 2,5 milyondan, 35 milyonu aşan kullanıcıya ulaştığını görüyoruz. Dünyada ise facebook kullanıcı sayısı 800 milyonu aşmış durumda. Ancak dönüp baktığımızda insanların aslında facebook, Msn, Chat,Twiteer ve oyun siteleri dışında interneti çokta yararlı kullanmadıklarını görüyoruz. Günümüz gençliği internette geçirdiği zamanın en büyük bölümünü ise facebook’ta geçiriyor. Gençler facebook’a girip adeta kendilerine sanal bir dünya kuruyorlar. Facebookta saatlerini geçiren gençler olur olmaz şeyleri beğeniyor, kendilerini bir şekilde ifade etme yolu bulduklarını hatta internette sosyalleştiklerini düşünüyorlar. Bir kısmı ise arkadaş listesinin kabarık oluşuyla övünüp, tanıdık tanımadık ilgisini çeken herkesi arkadaş olarak ekliyor. İnternet’i kullanmadıkları zaman ise cep telefonları aracılığıyla facebook’a girmeyi ihmal etmiyorlar. Gençler facebook’ u gündelik ihtiyaçları arasına koymuştur, örneğin; uyumak, yemek, içmek gibi. Bir de facebook’ta türeyen bir gençlik biçimi var ki ben onlara facebook devrimcileri diyorum. Bu gençler internetin başına geçip sayfalarını açtıklarında, devrimci içerikli videolar paylaşıp, devrimci içerikli sözler paylaşıp, devrimci önderlerin sözlerini yayınlayıp, devrim propagandası yapan videolar paylaşıp, görüntü resimlerinde ise genellikle Che guevara, Yılmaz Güney, Deniz Gezmiş, Ahmet Kaya ve diğer tanınmış devrimcilerin resimlerini ve orak çekiç resimleri yayınlıyorlar. Hepinizin çevresinde mutlaka vardır bu facebook devrimcileri. Bu facebook devrimcileri adeta internette devrim yaparcasına ateşlidirler ve özellikle AKP karşıtıdırlar. Genel anlamda baktığımızda bu gençlerin devrimcilere bakış açıları, sempatileri çok olumlu bir durumdur, devrimci söylemler kullanmaları, devrim propagandası yapmaları hiç kuşkusuz yadırganmayacak olumlu bir durumdur. Olumlu olmayan durum ise bu gençlerin sağ üstteki çıkış seçeneğini tıkladıkları zaman başlıyor. Bu gençler facebook sayfasından çıktıkları zaman tüm o söylem ve düşüncelerini sayfanın içerisinde bırakıp, bir sonraki girişe kadar adeta kendini soyutluyor ve duyarsız bireylere dönüşüyorlar. Bu gençleri pratiğin içine çekmeye çalıştığınız zaman ise aslında “kendilerine devrimci” olduklarını görüyoruz. Facebook vb. sosyal paylaşım sitelerinin aslında insanları sosyalleşmekten öte anti sosyal bireylere dönüştürdüğünü görüyoruz. Hiç kuşkusuz bu tespit herkesi kapsamaz, ancak kendi gözlemlerimden yola çıkarak söylüyorum ki birçok genç için durum budur. Diğer bir tehlikeli durum ise insanların özel hayatı ve kişisel bilgilerinin herkes tarafından görülebilmesidir. Facebook’a bir kere kaydolduğunuzda bilgileriniz bir daha silinemiyor. İnsanlar artık bu sitelerde kendi gerçek kimliklerini kullanıyorlar. Önceleri nick kullanımı varken, kişisel bilgiler bu kadar açıkta değildi, hatta o zamanlarda kişisel bilgilerinizi koruyun tavsiyeleri vardı. Bugün ise bize cep numaranızı verin, ilgi alanlarınızı da verin, en son nereden alışveriş yaptınız, siyasi görüşünüzü, dini görüşünüzü de bilelim, ilgi alanlarınızı da öğrenelim şeklinde bilgi madenciliği yapılıyor ve bunlar sosyalleşmek olarak meşru ediliyor. Bu bilgilerin hiç kuşkusuz reklam şirketlerine ya da başka amaçlar için pazarlanabilirliliği gerçeği vardır.
Yakın dönemde bazı haber sitelerinde facebook yönetimi, uygun bir ücret karşılığı 50 milyon kullanıcının kişisel bilgilerinin satılabileceğini duyurusu haberleri yayınlandı. Bu bilgi ne kadar doğru bilemiyoruz ancak bu “pazarda” her şey mümkün ve mubahtır. Hiç kuşkusuz bu bilgiler reklam ve pazarlama şirketleri dahil birçok şirkete de yarayacaktır.
Eylül 2011
Yeni Dünya Gençliği Ekim 2011 Sayısı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder