Yeni Dünya Gençliği Barışarock’taydı…

Bu yıl beşincisi yapılan ve bir yıl süren yoğun çalışmanın ürünü olarak gerçekleşen festivalde yerli grupların yanı sıra Mısır, İran, İrlanda gibi ülkelerden gelen yabancı rock grupları da gençlerle buluştu. Festivale konserlerin yanı sıra amatör tiyatro çevreleri de oyunlarıyla katıldı ve bununla birlikte çeşitli film gösterimlerine de yer verildi. Küresel BAK, Dur De Girişimi, 78’ler Vakfı gibi çeşitli demokratik kitle örgütlerinin düzenlediği söyleşiler de yapıldı.
Temelde rock müziğinin özgürlükçü asi karşı duruşundan yola çıkarak daha çok savaş karşıtı söylemlerle hareket eden ve tam anlamıyla kapitalist sisteme alternatif söylemlerin zayıf kaldığı festivalde, büyük kapitalist tekellerin sponsorluğunda gerçekleşecek olan rock’n coke festivaline karşı  alternatif duruşu ve bununla birlikte coca cola gibi emperyalist savaşların en büyük destekleyicisi gibi tekelleri de protesto etmesi  ve  binlerce gençliği bu haksız savaşlara karşı barış için bir araya toplaması barışarock festivalinin olumlu yanları olarak görülebilir.
Festivalin bu görünüşünün yanı sıra katılan genç kitlelerin büyük çoğunluğunun politik düzeylerinin geri oluşu ve bu karşı duruşlarının da ne kadar tutarlı olduğu tartışılması gerekilen bir konudur. Düzenleyicilerin Coca Cola’ya karşı durdukları yerde, gençler arasında ciddi tehditler oluşturan alkol ve uyuşturucu kullanımının bu kadar sınırsız tüketilmesi  festivalin genel söylemlerine hiç de uygun düşmediğini görmeliyiz. Festivali organize edenlerin reformist yaklaşımları zaten apolitik olan gençliği daha da pasifize etmekte, gençliğin ilerici ve asi yanlarını törpülemektedir. Sorunu sadece çevre sorunu olarak ele almaları, emperyalizmin sadece belli sembollerine karşı çıkılması, sadece mevcut yasaların iyileştirilmesi şeklinde ele almaları ve gerçek doğru alternatiften uzak durmaları, kapitalizmin temel sorunu olan sermaye ve emek arasındaki çelişkiyi görmeden, sınıfların uzlaşmaz savaşımını görmeden barış söylemlerinde bulunmak reformizm batağına saplanmaktan öteye gitmez.


Yeni Dünya Gençliği olarak katıldığımız festivalde onun asi duruşundan da yola çıkarak, tek ve doğru alternatifin işçi sınıfının önderliğinde kurulacak olan sosyalizmle mümkün olacağını, bunun dışında tüm demokratik ve devrimci talepleri de destekleyerek gençliğin geçmişten dersler çıkarması gerektiği üzerinde durduk ve bu bilinçle katılan genç aktivistlerimizle alanda yaklaşık yarım saat süren bir miting gerçekleştirdik. 500 günü aşkın bir süredir grevde olan SCT işçileriyle dayanışma amacıyla sendikanın çıkarmış olduğu kalemlerden sattık ve bağış topladık. Gençliğin görevleri ve nasıl, neye karşı mücadele etmesi gerektiği üzerine hazırladığımız broşürlerden dağıttık ve yer yer Kemalistlerle yürüttüğümüz tartışmalarda onun gerçek yüzünü teşhir ettik. Aramıza yeni katılan gençlerle ortak işler yürüterek onlarla kolektif yaşamın örneklerini sergilemeye çalıştık.
Bizim gençliğe önerimiz, rock’ın asi ve karşı duruşunu sahiplenirken, müziğin enternasyonal olmasından da yola çıkarak bütün ezilen halkların kurtuluşunun yalnızca direnmekten geçtiğini görmeleri, işçi sınıfı temelinde örgütlenip kapitalizme ve faşizme karşı mücadele yürütmeleridir, her türlü oportünist ve reformist düşünceden arınarak  en doğru yolu,  Marksizm-Leninizm’in yolunu kendilerine hedef almaları ve sosyalizm için mücadele etmeleridir.
Yeni Dünya Gençliği
30.08.2007

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder