12 Eylül'de sözümüz var...

12 Eylül 1980 askeri darbesi ardından gençlik, ideolojik ve sosyal olarak baskı ve yasaklarla sindiriliyor, eziliyor. Ve bu rejimin getirdiği baskıcı uygulamalardan biri olan YÖK, üniversitelere getirdiği uygulamalarla öğrencilerin düşünsel faaliyetlerinin ve politik görüşlerinin silikleştirilmesi, üniversitelerin içinin boşaltılması, bilimsellikten uzaklaştırılması için çalışıyor.  Açıkçadır ki gençliği apolitikleştirme süreci devam etmektedir. Bugün siyasal gündemden uzak, emperyalist ve faşist saldırıları görmezden gelebilen bir gençlik (öğrenci, işçi vs.) grubuyla karşı karşıyayız. Tek tipleşmiş, kendi geleceği için dahi endişe duymayan, yalnızca kendisini düşünen; evet bizi sisteme karşı parazitleştiren egemenler, bunu istiyorlar. İşte bu boşlukta tepemizdeki gözü dönmüş caniler, emekçi ve yoksul halkın üzerine vahşet saçmaktalar. Bunların gerçek yüzü yalnızca işkence hanelerden değil azgın sömürüden, terörden, Kürt ulusu ve diğer azınlık uluslara uygulanan faşist, ırkçı, milli zulmünden, katliamlardan… görülmektedir.  Sözümüz sana konfeksiyondaki genç işçi, okuldaki fakültedeki öğrenci, sokaktaki simitçi; söyleyecek çok sözümüz var ve bu yaşananların hiçbiri kader değildir. Nice günün nice gecen yaşamak uğruna yaralıdır! Yaşadığın topraklara bir bak; iki ayrı dünya var. Bir yanda egemenler ve onların işbirlikçisi sınıflar öte yanda işçiler, emekçiler, işsizler.  Uçurum gitgide büyüyor.. işte biz bu sistemde yerimizi ve hedeflediğimiz devrimi bu saflarda gercekleştiricez…  GENÇLİK GELECEĞİDİR DÜNYANIN VE GENÇLİKLE GELECEK YEPYENİ BİR DÜNYA!!!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder