Bilindiği gibi gelinen süreçte üniversitelerdeki har(aç)lar gündemde. 1980 sonrası Türkiye’sinde, küresel sermeyenin Neoliberal politikalarıyla birlikte el ele yürüyen ve muazzam bir şekilde artan, ülkenin her alanını sarıp çevreleyen, girmedik delik bırakmayan, üretimi ve ürün pazarını çok genişletip sınırsız kar elde etme hedefleyen anlayış, üniversiteleri de etkisi altına aldı. Artık üniversiteler bilim yuvası olmaktan çıkıp birer kar yuvası haline geldi. Üniversiteler, bu süreçle birlikte gerçek misyonu olan halkın çıkarları için bilgi üretmek, refah ve huzuru sağlamak için bilimi kullanmak yerine, kendi öz değerlerini bir yana bırakıp halkı daha başka nasıl soyarım peşine düştü. Bu temelde de önüne koyduğu hedefleri adım adım gerçekleştirmekte.
Geçen ay Yüksek Öğretim Kurulu’nun (YÖK) 2009–2010 akademik yılında üniversitelerin katkı paylarına (harçlarına) yüzde 8’den yüzde 300’e kadar zam yapılmasına ilişkin talebi hükümete iletilmişti. Kendi öz değerlerinde sözde herkese eşit, parasız ve nitelikli bir eğitim hizmetini savunan bu “sosyal” devlette, nasıl olurda tam da bu amaca aykırı yapılan bu kadar zam gözlerden kaçırılır şaşılası. Bunlar olağan durumlar. Ülke genelinde biz öğrencilerin yoğun protesto gösterileri sayesinde devlet geri adım atıp “aslında bizim yapmak istediğimiz bu kadar değildi bunu medya abarttı” der gibi pişkin pişkin zamları yüzde 8’e düşürdü. Bu durumda kesin olmamakla beraber 1. ve 2. öğretimlerin harçları zam ile birlikte;
Yüzde 8’lik zam oranına göre normal öğretim yapan tıp fakültelerinin yeni harcı 591, diş hekimliği ve eczacılığın 494, veterinerliğin ise 386 lira olacak. Mühendislik, mimarlık, ziraat ve orman fakülteleri ile güzel sanatlar fakültesine gidecek öğrenciler bu yıl 316 lira, fen-edebiyat, dil-tarih-coğrafya, ilahiyat, eğitim, mesleki eğitim, sağlık eğitim ve iletişim fakültelerine devam edecek öğrenciler 284 lira harç ödeyecek. Hukuk, iktisat, işletme, siyasal bilgiler, iktisadi ve idari bilimler bölümleri ise 313 lira harç alacak.
İkinci öğretim öğrencileri ise daha fazla katkı payı ödeyecek. Yüzde 8 zam oranına göre ikinci öğretim veteriner fakülteleri için 2 bin 134, mühendislik ve mimarlık bölümleri için bin 529, hukuk, iktisat ve siyasal için bin 155, edebiyat, eğitim, ilahiyat ve sağlık eğitim fakülteleri için ise bin 27 lira harç ödenecek. Devlet Konservatuarının ikinci öğretimi için öğrencilerin 4 bin 268, yüksekokullar için ise bin 155 lira katkı payı ödemeleri gerekecek.
Yapılan yeni zamlarla birlikte sıradan bir işçi emekçi çocuğu için üniversitede okumak bile lüks haline geldi. Üniversite bünyesinde çalıştırılan öğrencilerin maaşına yıllardır zam yapılmazken, işçilere ve emeklilere bu kadar az zam yapılırken, ekonomik krizin faturası biz işçi ve emekçilere kesilmeye devam ediliyor. Harçlara yapılan bu haksız zamma karşı muhalefet alanını genişletmek hepimizin görevi…
Değerli Yeni Dünya Gençliği okurları, ben de bir Yeni Dünya Gençliği okuru ve onun mücadelesini görev edinen bir üniversiteli olarak kendi sorunumu dile getirdim. Buradaki amacım birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için ilkesini geçerli saymamdır. Bugün ki kapitalizm koşullarında, bu kokuşmuş düzenin iltihapları hayatın her alanında kendisini gösteriyor. Bir işçinin alın terinin sömürülmesinde, öğrencilerin harçlarına yapılan zamda, kadının şiddet gördüğü ve töre cinayetlerine kurban gittiği yerde, toplumdaki şiddetin artışında, ahlaki çürümenin kendisinde… vb altında bu ceset kokusu veren, ücretli köleliğe dayalı, yozlaşmanın had safhada olduğu, kar hırsından başka hiç bir şey düşünmeyen kapitalist sistem yatmaktadır. Mücadelemiz birdir. Mücadelemiz tüm bunların yaşanmayacağı yepyeni bir düzen yaratmak, sosyalizmi kurmaktır!!!
Üniversiteli bir YDG okuru
16.08.2009
16.08.2009
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder