Aslında sonuçlar biz emekçileri Milli Eğitim Bakanlığına karşı mahcup etti. Çünkü özel okulların ezici üstünlüğü dikkat çekiciydi. Biz emekçilerin okuduğu devlet okulları oldukça başarısız olmuştu. Acaba yetkililer bu konuda utanıyor mu? Hiç sanmıyorum! Çünkü özel okullar ve dershaneler dev bir sektör haline gelmiş durumda. Devlet okullarındaki eğitim artık tüm insanlar açısından ciddiye bile alınmamaktadır. Her bir aile zorunlu harcamalarından kısarak çocuklarını -çokta iyi olmayan- dershanelere göndermeye çalışıyor. Tabi buda geniş bir emekçi kesiminin içinde küçük bir azınlıktır.
Sınav sonuçları açıklandıktan sonra özel bir kanal birincilerle röportaj yaptı. Birincilerden Melih Altay isimli çalışkan arkadaş, yaşadığı zorlukları anlatırken gözlerimiz yaşardı. Çok fedakârlıklar da bulunduğunu açıklayan arkadaş, sırf sınav yüzünden piyano derslerinin aksadığını söylerken içimiz parçalandı!!! Açlık, yoksulluk içinde boğuşurken okullarına gitmek için kilometrelerce yol kat eden milyonlardan habersiz olsa gerek bu genç arkadaşımız! Eğer eşit şartlarda bilime dayanan bir eğitim sistemi olsa idi, bizler eminiz ki emekçi çocukları da tam puan alabilirdi.
ÖSS ye dönüp baktığımızda tekrar dershanelerin ve özel okulların ezici üstünlüğünü görüyoruz. Bu yıl dikkat çeken bir diğer durumda sıfır çeken binlerce gencin artması oldu. Buda bizlere eğitim sisteminin tamamen çürüdüğünü ve paran varsa iyi bir eğitim alırsın -oda özel okullarda- gerçeğini dayatıyor. Çünkü bu sistemde nasıl ki emekçilerin insanca yaşama hakkı yoksa, emekçi çocuklarının da eşit eğitim hakkı yoktur. İnsan onuruna yakışır bir yaşam ve gençliğin gerçek kurtuluşu sosyalizmde mümkündür.
YDG Okuru / İstanbul
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder