Kapitalizm imaj tazeliyor...

ABD kapitalizmi, son seçimlerinden önce yok olma ve kaosa sürüklenme korkusu yaşamaya başlamıştı. Irak’ta ki işgal ve dünya kapitalist sistemindeki kriz ile yıpranmış bir Amerika ve Bush yönetimi vardı. ABD’de seçimlerde bu derinleşen ekonomik kriz ortamında yapılmıştı. Demokrat görünümlü siyah  Obama dünyaya ve Amerika’ya kurtarıcı olarak lanse edilmişti. Sanki A.B.D de şimdiye kadar siyahlar Bakan olmamış veya seçilmemiş gibi abartılı olarak ırkçılığın sona erdiğini ve devrim olarak nitelendirenler oldu. Gerçekten öylemi oldu? Bizler seçimlerden sonra Amerikan başkanının değişmesinin esasen bir yenilik olmadığını Obama’nın da Amerikan emperyalizminin bir temsilsisi olduğunu defalarca yazmıştık. Kapitalist-emperyalist sistemin ve mali sermayenin güvenini kazanmasa ne Rice Amerika Dış İşleri Bakanı olabilirdi nede Obama Amerika Başkanı olabilirdi. İlk önce gelişmelere yorum yapmaktan çok, neden Amerika da seçim öncesi Obama farklı bir seçim propagandası yaptı. Sanki Amerika ya başkan değil de bütün dünyaya kurtarıcı seçilecekti. Obama dünyanın ilgisini çekmeyi bir anda başardı. Özellikle siyah oluşu ve demokratik (burjuva demokrasisi) söylemleri çok etkili olmakla birlikte Obama ya puan kazandırdı. Peki, Neden bir siyah Amerikan Başkan adayı olarak seçim favorisi yapıldı? Neden Dünya gündemini aylarca Amerikan seçimleri meşgul etti? Bu ve benzeri sorular burjuva medya tarafından hiç sorulmadı. Çünkü o arada “Süpermeni” yaratmaya çalışıyorlardı.
Amerika’daki başkanlık seçimleri süreci her açıdan sancılıydı. Bir tarafta Amerika merkezli dünyayı saran ve dahada derinleşecek olan bir mali kriz, öbür tarafta özellikle Irak’taki savaş sonrası dünya kamuoyu nezdinde ki başarısızlık, Amerika’nın imajını oldukça zedelemişti. Özellikle Müslüman ülkelerde Amerika dünya halklarının baş düşmanı olarak görülmekteydi. Seçimler sonrası Obama’nın özellikle Türkiye ziyaretinden sonra Ortadoğu ve Müslüman halklar için değişik politikalarının uygulanmaya başlandığını gördük. Müslüman ülkelere yapılan ziyaretler birbirini izledi. Mısırda Kahire Üniversitesi’nde yaptığı konuşmayla İslam dünyasına seslenen Obama, Filistin ile İsrail arasındaki sorun için iki devletli çözüm olasılığına desteğini belirtiyor ve İsrail'den Batı Şeria’da ki yerleşim birimi inşasına, Filistinlilere de şiddete son vermeleri çağrısında bulunmuştu. İsrail, Filistin'in mevcudiyet hakkını tanımalı diye konuşan Obama, İsrail ile bağlarının sağlam olduğunu, ancak Filistin'deki durumun hoş görülemeyeceğini belirtti. Her fırsatta Müslüman halklara karşı olmadığını belirten Obama, Mısır’daki konuşmasına Esselamün Aleyküm diyerek başladı. ABD’nin Müslüman politikalarının sonuçlarını görmek için çok uzağa gitmeye gerek yok. Herkes çalıştığı iş yerindeki işçilerin neler konuştuklarına şöyle bir kulak kabartsın ve korkunç gerçeğe tanık olsun. İşçiler ve emekçiler gözünde Amerikan başkanı “adil”, “Müslüman dostu”, “barıştan yana”, “ırkçılığa karşı”, “demokrat” bir başkandı artık. Çünkü burjuvazi böyle bilinmesini istiyor ve emekçilerin gözleri sahte politikalarla boyanmaya çalışılıyor. Dünya halkları bugün hala açlık-yoksullukla ve savaşlarla baskı işkence ile yönetilmektedir.  Kapitalizmin krizi hiçbir zaman bitmemiş ve bitmezde… Sınıf çelişkilerinin derinleştiği ve keskinleştiği bu kriz döneminde,  insanların açlıkla baş başa bırakıldığı, her gün fabrikaların kapandığı, işsizliğin çığ  gibi büyüdüğü bir dönemde Amerikan Başkanı Obama hangi demokrasi ve hangi ekonomik güçle insanları rahatlatabilir? Pratiğinde gördüğümüz gibi emekçiler için yapılan hiç bir şey yok! Kendi kapitalistlerini kurtarma çabaları gütmektedirler. Çünkü Obama Amerikan emperyalizminin ve sermayesinin bir temsilcisidir.
Biz işçiler ve emekçiler basit imaj yenileme çabalarına kanmamalıyız. Bu kan emici keneleri üstümüzden atmalıyız.
YDG/İstanbul

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder