Aram Tigran 8 Ağustos 2009 tarihinde Yunanistan’da hayatını kaybetti. Vasiyeti üzerine Diyarbakır'a defnedilmesi planlanan Ermeni kökenli sanatçı Aram Tigran'ın, vasiyeti ne yazık ki yerine getirilemedi. Sebebi malum Türkiye halleri ve bürokratik engeller! Türk vatandaşı olmadığı bahanesi öne sürülerek engel olunmuştur. Vasiyetinin yerine getirilemeyişinin esas nedeni bizce Ermeni asıllı oluşu ve Kürtçe dilinde albümler yapmasıdır. Fakat bu gerekçeyle engel olan devlet bürokrasisi -zihniyeti- yakın tarihte, bir zamanlar vatandaşlıktan çıkardığı Nazım Hikmet’i yeniden vatandaş kabul ederek mezarının Türkiye’ye getirilmesini istemektedir (tabi bunu da değişik çıkarları söz konusu olduğu için yapmaktadır).
Sürgünlerden doğan bir yaşam; Aram Tigran
Halkların kardeşliğini yapmış olduğu müzik ve değişik dillerde söylediği parçalarla topluma anlatmaya çalışan ender insan Aram Tigran. Sürgünlerle geçen bir yaşam öyküsüne sahip. Babasının ailesi 1915 ermeni tehcirinden kurtulanlar arasındadır. Batman'ın Sason İlçesi Bianda Köyü'nde o zamanlarda sadece 15-20 kişi hayatta kalabiliyor. Kurtulanlardan biriside Aram’ın babasıdır. Oradan bir şekilde Suriye’ye kaçıyorlar. 15 Ocak 1934 tarihinde Aram Tigran, Suriye’nin Qamişlo kentinde dünyaya geliyor. Yaşamı yoksulluk içinde geçiyor. Aram, dokuz yaşındayken müzikle ilgilenmeye başlıyor. Bu yaşlarda ut çalmaya başlayan Aram, 20 yaşındayken Kürtçe, Ermenice ve Arapça şarkılar seslendiriyor. 55 yıllık müzik yaşamı boyunca Aram, 230'u Kirmancî, 150'si Arapça, 30’u Türkçe, 10'u Süryanice, 8'i Yunanca, 7’si Zazaca şarkı okudu. Unutulmaz beste ve albümler bırakan Aram’ın Keçê Dînê, Heva Ferat, Ey Welato, Em Hatin, Diyarbekira Şerîn, Dayê Min Bedre, Çiyayê Gabarê ve Ay Dîlberê'den oluşan bir albümografisi bulunuyor.
Aram Tigran 8 Ağustos 2009 tarihinde Yunanistan’da hayatını kaybetti. Vasiyeti üzerine Diyarbakır'a defnedilmesi planlanan Ermeni kökenli sanatçı Aram Tigran'ın, vasiyeti ne yazık ki yerine getirilemedi. Sebebi malum Türkiye halleri ve bürokratik engeller! Türk vatandaşı olmadığı bahanesi öne sürülerek engel olunmuştur. Vasiyetinin yerine getirilemeyişinin esas nedeni bizce Ermeni asıllı oluşu ve Kürtçe dilinde albümler yapmasıdır. Fakat bu gerekçeyle engel olan devlet bürokrasisi -zihniyeti- yakın tarihte, bir zamanlar vatandaşlıktan çıkardığı Nazım Hikmet’i yeniden vatandaş kabul ederek mezarının Türkiye’ye getirilmesini istemektedir (tabi bunu da değişik çıkarları söz konusu olduğu için yapmaktadır).
Kürt dilinde müzik yapmak isteyen veya yapan insanlar bu ülkede bu vb. yaklaşımlarla hep karşı karşıya kalmışlardır. Aram yalnızca bunlardan biriydi. Fakat Aram, söylemiş olduğu türkülerle ve hayattaki duruşuyla Kürt halkının gönlünde taht kurmayı başarmıştır. Ona bir avuç toprağı çok gören (zamanında topraklarından da eden) bu zihniyet bugün açılımdan bahsetmektedir. Onlara göre açılımın kırmızı sınırları vardır ve bu kırmızı sınırlar her geçen gün kendini göstermektedir. Bizlere göre de Aram’ın dağ gibi bir yüreği vardır ve o sınırların çok çok üzerindedir. Halklar hapishanesine çevrilen bu topraklar uzun yıllardır çok büyük acılar çekti. Aram’da bu acıyı en çok yaşayanlardandır. Kürt halkı elbet bir gün Aram’ı yeniden bu topraklara getirecektir. Ruhuna kelepçe vurmak isteyen bu zihniyet istese de istemese de
Aram Tigran 8 Ağustos 2009 tarihinde Yunanistan’da hayatını kaybetti. Vasiyeti üzerine Diyarbakır'a defnedilmesi planlanan Ermeni kökenli sanatçı Aram Tigran'ın, vasiyeti ne yazık ki yerine getirilemedi. Sebebi malum Türkiye halleri ve bürokratik engeller! Türk vatandaşı olmadığı bahanesi öne sürülerek engel olunmuştur. Vasiyetinin yerine getirilemeyişinin esas nedeni bizce Ermeni asıllı oluşu ve Kürtçe dilinde albümler yapmasıdır. Fakat bu gerekçeyle engel olan devlet bürokrasisi -zihniyeti- yakın tarihte, bir zamanlar vatandaşlıktan çıkardığı Nazım Hikmet’i yeniden vatandaş kabul ederek mezarının Türkiye’ye getirilmesini istemektedir (tabi bunu da değişik çıkarları söz konusu olduğu için yapmaktadır).
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder