Afyon’un “iyi çocukları”!

Afyon Kocatepe Üniversitesi’nde okuyan Nezir Çin ve Hayretullah Alkan isimli Kürt öğrencilere, bir grup faşist tarafından 7 Ocak günü kaçırılarak işkence yapıldı. Faşistler beş saat boyunca; falaka, askıya alma, kaba dayak ve kırbaçlama gibi işkence yöntemlerini öğrencilere uyguladılar. Öğrenciler yarı baygın bir şekilde otobüs terminalinin yanındaki boş arazide bulundular. Hastaneye kaldırılan öğrencilere bir aylık “iş göremez” raporu verildi. İfadeleri üzerine gözaltına alınan 3 kişinin bir hafta içerisinde tekrardan serbest bırakılması öğrencileri hem düşündürdü hem de tedirgin etti. Öğrenciler; Afyon’un “iyi çocukları” arka kapıdan rahatça serbest bırakıldı ifadesinde bulundular.
Öğrencilerin kaçırılma gerekçeleri ise daha önce bir konserde Kürtçe şarkı söylemeleridir. Kürtçe şarkı söyledikleri için ülkücülerden sık sık tehdit aldıklarını ve sonrasında bu olayın geliştiğini ifade ettiler. Okulda kendisine insanlık dışı uygulamaları yapan kişi ile karşı karşıya geldiğini, bundan tedirgin olduğunu belirten Hayretullah Alkan, “Bu olayı yapanlar 20-25 kişilik bir gruptu ve yönlendirenlerin başında Ata Kemal Obruk geliyordu. Gerekli bilgileri emniyete ve savcılığa vermemize rağmen, serbest bırakılarak, okulda elini kolunu sallayarak dolaşması, bizi çok tedirgin ediyor” dedi. Alkan, yaşam ve eğitim haklarının güvence altına alınmadığını söyledi.
Olay sonrasında Afyon’a giden İHD MYK üyesi Necla Şengül, zanlıların serbest bırakılmasıyla gelişebilecek olaylardan yetkililerin sorumlu olduğunu belirtti.

Vatanseverler!

Yine “iyi çocuklar” iş başındaydı ve yine görevlerini başarıyla bitirdiler. Peki, bu iyi çocuklar bugün ne mi yapıyorlar? Hala aramızda geziyorlar (ellerini kollarını sallayarak) ve hala iş başındalar. Ortada Kürtçe şarkı söylemek gibi “bölücülük” unsuru oluşturan bir durum vardı. Görev onları çağırmaktaydı. Çünkü bu ülkenin yegâne savunucusu ve koruyucuları onlar idi. Ne “zam”lar, ne de yeni çıkan yasalar onları ilgilendirmiyordu. Onları ilgilendiren tek şey “vatanın bölünmez bütünlüğü”ydü. Aç ta kalsalar, susuz da kalsalar önemli olan buydu. Ağabeylerinden öğrenmiş oldukları çeşitli işkence metotlarını, şarkı söyleyerek vatanı bölmeye çalışan iki öğrenciye uygulayarak bir kez daha vatanı bölünmeye karşı korumuş oldular.

Faşizme karşı birleş!

Son dönemde devrimci, demokrat ve ilerici öğrencilere karşı faşist güruh tekrardan az(dırıl)maya başlamıştır. Geçtiğimiz hafta faşistler satır ve sopalarla Marmara Üniversitesinde solcu öğrencilere saldırdı. Yarın bir başka üniversitede yine saldırı ve işkence olaylarıyla karşımıza çıkacaklar. Yükselen milliyetçiliğe ve şovenizme karşı mücadeleyi yükseltmek görevdir.
Faşizme inat yaşasın hayat!
Yaşasın halkların kardeşliği!
Yeni Dünya Gençliği
24\01\2008

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder