Sınıf kavramı

Marx’ın teorisinin temel çıkış noktalarından biri, üretim araçları üzerinde özel mülkiyete dayalı toplumların sömüren ve sömürülen sınıflara ayrılmış olması ve bu toplumların tarihinin ‘sınıf mücadeleleri tarihi’ olduğu tezidir. Peki, burada kullanılan sınıf kavramı nedir? Sınıflar nasıl oluşur? Sınıf mücadeleleri kimler arasında yapılır. Bu sorulara geçmeden önce üretim üzerinde kısaca duralım:
Üretim için 2 esas öğenin bulunması gerekir.
Birinci öğe topraklardan, madenlerden, makinelerden ve fabrikalardan oluşur. Bunlar üretim araçlarıdır.
İkinci öğe ise emektir. Gerekli üretimi yapabilmek için üretim araçları üzerinden kullanılan işçiler, emeği oluşturur.
Marx ve Engels’in sınıf kavramıyla ilgili birçok tespitleri olmasına rağmen, bir tanıma en yakın tespitleri şöyledir: “Tarihe materyalist bakış, üretimin ve onun yanında ürünlerin bölüşülmesinin toplumsal düzenin temeli olduğundan; tarihi olarak ortaya çıkan her toplumda ürünlerin paylaşımı ve onunla birlikte sınıflara ya da zümrelere bölünme biçimlerinde ki sosyal kademelenmenin, neyin nasıl üretildiğine ve üretimin nasıl paylaşıldığından yola çıkar.”
Marx ve Engels sınıf kavramının belirleyici özelliklerini şöyle ortaya koymuştur:
1.Ancak geniş insan toplulukları sınıf oluştururlar. Küçük topluluklara sınıf denilmez.
2.Geniş insan topluluklarını sınıf yapan, o sınıf üyelerinin ekonomik durumudur. Bu ekonomik durum aynı zamanda o sınıf üyelerinin üstyapısal konumunu da belirler.
3.Sınıflar her toplumda neyin nasıl üretildiğine ve nasıl paylaşıldığına göre belirlenir. Bu bağlamda ortak özelliklere sahip olanlar, aynı sınıfın üyesidirler.
Marx ve Engels'in düşüncelerini devralıp geliştiren Lenin ise sınıf kavramını şöyle açıklar: ”Tarihi olarak belirlenmiş bir üretim sistemi içindeki yerlerine, üretim araçları ile olan ilişkilerine (bu ilişkiler çoğunlukla yasalarla tespit ve Forumüle edilmiştir),emeğin toplumsal örgütlenmesindeki oynadıkları rollere ve dolayısıyla toplumsal zenginlikten aldıkları payın büyüklüğüne ve bu payı alırken kullandıkları yolla göre birbirinden ayrılan büyük insan gruplarına sınıf denir.” (Lenin, Devlet ve Devrim, Eserler Cilt 29)
Marx, Engels, Lenin, Stalin sınıf kavramını ekonomik çerçevede ele alınan, üretimdeki yerleri ve üretim araçlarıyla olan ilişkilerine göre birbirinden ayrılan insan grupları olarak açıklamıştır. Burada şuna dikkat etmeliyiz; sınıf kavramı ideolojik ve siyasi düşünceye göre belirlenmemiştir. İdeolojik ve siyasi düşünce sınıfın belirlenmesinde etkili olsaydı, bugün işçi sınıfının çıkarlarını en çok düşünen komünistler, işçi sınıfından sayılırdı. Daha da ötesi eğer siyasi düşünce ve ideoloji sınıfın belirlenmesinde etkili olsa idi, bugün bütün dünyadaki işçilerin çok büyük çoğunluğunu da burjuvazi(üretim araçlarına sahip, sömüren sınıf) sınıfına dâhil etmek gerekirdi. Çünkü bugünkü haliyle işçi sınıfı üzerindeki egemen düşünce, egemen burjuvazinin düzenini kendi düzeni olarak gören ve onun çıkarını savunan düşüncedir. Fakat Marx’ın şu söylediklerini bu noktada vurgulamak gerekir: “Burada söz konusu olan, tek tek işçilerin ya da bir bütün olarak işçi sınıfının andaki hedef olarak ne düşündüğü değildir. Söz konusu olan, onun varlığının ne olduğu ve bu varlığına uygun olarak tarihsel açıdan neyi yapmak zorunda olduğudur. Onun hedefi ve tarihsel eylemi bu günkü burjuva toplumunun tüm örgütlenmesi içinde, onun yaşam şartları tarafından gözle görülür ve geri dönülmez bir biçimde belirlenmiştir.”
Burada sorun şudur: bir, kendiliğinden sınıf vardır. Bir de kendisi için sınıf vardır.
Kendiliğinden sınıf, ideolojik ve siyasi tavırdan bağımsız olarak, ekonomik konumundan kaynaklı sosyal kademeleşmede alınan yerle belirlenir. Dünya görüşü, milliyeti, siyasi düşüncesi, dini… vb ne olursa olsun, üretim araçlarına sahip olmayan ve yaşayabilmek için iş gücünü, emeğini satmak zorunda olan herkes işçi sınıfının parçasıdır. Bir işçinin komünist olması ya da faşist olması onu işçi sınıfının bir parçası olmaktan alıkoymaz. Bir bütün olarak işçi sınıfı, kendi sınıfının gerçek çıkarlarının ne olduğunu bilmediği ve savunmadığı, ölçüde, kendiliğinden sınıftır. İşçi sınıfının, burjuvazinin hâkimiyetinde uzun süre burjuvazinin çıkarlarını savunması ve kendi sınıf çıkarlarına aykırı işler yapması anlaşılır bir durumdur. Bir toplumda egemen düşünce, o toplumun egemenleri tarafından belirlenir.
Eğer işçi sınıfı, gerçek çıkarlarının burjuvazinin devrilmesinde, kendi iktidarlarının kurulmasında ve bunun için komünist örgütlenmenin ve mücadelenin gerekliliğini kavradığında, işte tam da bu konumda sınıf, kendiliğinden olmaktan çıkar ve kendisi için sınıfa dönüşür. Kendisi için sınıf olma süreci, kendi sınıf çıkarlarının bilincine varma, örgütlenme ve örgütleme sürecidir. Bu süreç komünist devrimin dünya çapında zafer kazanmasına ve sınıf farklılığın tamamen ortadan kalkmasına kadar sürecektir.
Komünizmin amacı, toplumun ezen ve ezilen, sömüren ve sömürülen sınıf ve katmanlara bölünme olgusunu ortadan kaldırmaktır. Bunun için ise ilk adım sömüren sınıfı yani burjuva sınıfını ortadan kaldırarak, sosyalist devrimi gerçekleştirmek. Peki, burjuva sınıfını ortadan kaldıracak olan nedir?
Burjuva sınıfının ortadan kalkmasının tek yolu, onu hayatta tutan, varlığını sağlayan ekonomik temelleri ortadan kaldırmaktır. Burjuvaziyi sınıf olarak mülksüzleştirdiğiniz zaman, burjuvazi sınıf olarak varlığını yitirir. Fakat burjuvazinin sınıf olarak ortadan kalkması, sınıf mücadelesinin sonu değildir, olamaz. Sorun ekonomik temellerin ortadan kaldırmakla çözülmüyor.
Ekonomik temeller üzerinde yeşermiş düşünceler hala sürmektedir. Bu sadece burjuvazi için değil aynı zamanda işçi sınıfı için de geçerlidir. Lenin’in deyimi ile alışkanlığın korkunç gücü söz konusudur.
Bunun dışında ülke içinde belli bir süre göz yumulmak zorunda kalınan küçük üretim, ekonomik olarak burjuvaziyi yaratma tehlikesini içinde barındırıyor.
Sosyalist devrim sonrası proleter iktidarın, çevre emperyalist-kapitalist ülkelerden oluştuğundan saldırı ve sızma yoluyla yıkılma tehlikesi var.
Burjuvazi kendisini sürekli var etmek isteyecektir. Tüm bu sebeplerden dolayı sınıf mücadelesi sürdürülmek zorundadır. ✓

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder